Madencilik Platformu Sözcüsü Yılmaz: Amacımız; Ülkeye, insana ve doğaya fayda sağlayan gelişimsel madencilik
MADENCİLİK Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, madencilik dairesinde faaliyet gösteren 18 birlik ve dernek olarak ülkenin maden ihtiyacını karşılarken ‘önce insan ve çevre’ anlayışına sahip olduklarını belirterek, “Hedefimiz, topluma fayda sağlayan, kalkınmacı madenciliktir. ülke, insan ve doğa. Ayrıca sektörün bileşenleri olarak cari açığı kapatmak.” “Çok ciddi bir rol üstlenebiliriz. Sanayinin ihtiyaç duyduğu hammaddeyi karşılamak için doğal kaynaklarımızı seferber edersek cari açığa çok olumlu etki yapacağımıza inanıyoruz. Kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz” Madenciliğin ülke ekonomisi ve toplumumuzun refahı için vazgeçilmez bir faaliyet olduğunu düşünüyorum” dedi.
Maden Platformu Sözcüsü Mehmet Yılmaz, Fuarİzmir’de düzenlenen MINEX Madencilik, Doğal Kaynaklar ve Teknolojileri Fuarı’nın açılışının ardından madencilik sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Küresel madencilik pazarının 2025 yılında 2,4 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini kaydeden Yılmaz, Türkiye’de madencilik sektörünü temsil eden 18 birlik ve derneğin oluşturduğu Madencilik Platformu olarak, Türkiye’nin büyük madenciliğini dönüştürmek için çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Üretim ve ihracat potansiyeli var. Yılmaz, amaçlarının ülkeye, insana ve doğaya fayda sağlayan, kalkınmacı madencilik olduğunu vurguladı. Sektörün cari açıktaki yerine dikkat çeken Yılmaz, madencilik sektörünün açılması halinde Türkiye ekonomisine sağlayacağı katkıya değindi. Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Yılmaz, “Bazı ekonomik modellemelerde bu branşın 3,5 trilyon dolar büyüklüğünde olduğunu biliyoruz. Cari açığın yaklaşık 100 milyar dolarlık açığının maalesef doğalgazdan oluştuğunu görüyoruz. , petrol ve yer altı kaynakları. Branşın bileşenleri olarak cari açığın kapatılmasında çok önemli bir rol oynayabiliriz. Altını hariç tuttuğumuzda sadece madencilikten kaynaklanan cari açık 30 milyar dolar civarında. 25- Buna 30 milyarlık altın, 60 milyar dolardan bahsediyoruz.Sektörün ihtiyaç duyduğu hammaddeyi karşılamak için doğal kaynaklarımızı seferber edersek, “Cari açığa çok olumlu etki yapacağımıza inanıyoruz” diye konuştu. söz konusu.
‘ÖNCE İNSAN, SONRA ÇEVRE, SONRA MADENCİLİK’
Madencilikte 15 milyar dolarlık ihracat hedeflendiğini belirten Yılmaz, şu anda ihracatın 6,5 milyar dolar civarında olduğunu hatırlattı. Türkiye’de 2,5 milyar dolarlık altın üretildiğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu: “Altın üretimini rahatlıkla 5-6 milyar dolara çıkarabilecek potansiyelimiz var. Yapılan bir modelleme çalışmasına göre Türkiye’nin altın potansiyeli yaklaşık 6 bin 500 ton. Bunun 1.500’ü altın. ton Bulduk, işletiyoruz. 5 bin tonu bulunmayı bekliyor. Bu 275 milyar dolar demek. Bu kısım cari açıkta lokomotif rol oynayabilir. Yer altı madenlerini yüzeye çıkarırken sıranın iyi olması gerekiyor. Önce insan, sonra çevre, sonra madencilik. Bunu yapmazsak kazandığımız para kirli havada kalacak, “Kirli suyun, kirli toprağın hiçbir anlamı yok. Sürdürülebilir madencilik, yerel halka saygılı madencilik şarttır. Madencilik faaliyetlerimiz tamamlandıktan sonra onu doğadan ödünç aldığımız formuna nasıl döndüreceğimizi en yakın şekilde planlamanın önemli olduğunu biliyoruz. Rehabilitasyon konusu bizim için vazgeçilmez bir unsurdur.”
‘ENERJİ BAKANLIĞI SEKTÖRÜN DESTEKÇİSİDİR’
Madencilik sektöründe 180 bin kişiye istihdam sağladıklarını kaydeden Yılmaz, sürdürülebilir ve sorumlu madencilik anlayışıyla bakanlıklarla iş birliği içerisinde çalıştıklarını belirterek, “Orta Vadeli Programdaki hedeflerle uyumluyuz. Madencilik sektörü, sürdürülebilir ve sorumlu madencilik anlayışıyla hareket ediyor.” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlıkları tarafından çıkarılır.” “Bu düzeyde yeterince anlaşılır bir sektör. Enerji Bakanlığı sektör olarak patronumuzdur. Biz yeraltı faaliyetlerimizi devlet adına yürütüyoruz. Bazı bakanlıklar algıların yarattığı bazı baskılar nedeniyle geri durabiliyor. Ayrıca ihtiyaç duyuyorlar. Mevzuat gerekliliklerini yerine getiren işletmeleri desteklemek. Beklentimiz bu yönde” dedi.
TARIM FAALİYETLERİNE DESTEK
Madencilerin Türkiye’deki ormanların yaklaşık binde 3 ila 3,5’ini kullandığına işaret eden Yılmaz, ormanda kesilen her 100 bin ağaçtan birinin madencilik amacıyla kesildiğini vurguladı. Bu verinin Orman Bakanlığı tarafından da doğrulandığını belirten Yılmaz, “Algı yönetimi konusunda başarılı değiliz. Sosyal medyada görünürlüğümüzün artması gerektiğini biliyoruz. Bugün mermer, krom, kömür, altın ve çimento gibi Türkiye’de madencilik sektörünün etki ve faaliyet alanlarındaki yapılar tek tek baktığımızda güzel rehabilitasyon örnekleridir.” “Göreceksiniz. Rehabilitasyon konusunda inanılmaz güzel çalışmalarımız var. Ödüllü zeytinyağımız, incirimiz, cevizimiz var. Biz sadece para kazanmakla ilgilenmiyoruz. Yerel halkın tarımsal faaliyetlerine destek veriyoruz” dedi.
‘AYAK İZİMİZ SINIRLI’
Kamuoyundaki yanlış algının önlenmesi için daha fazla bilgilendirme yapılması gerektiğini belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yerel bölgede yaşayan insanların, çevresinde olup biteni bilme hakkı var. Onların istihdam konusundaki öncelikleri bizim için çok değerli. Yerel halkla olan bağlantılara değer veriyoruz. Son dönemde özellikle sektöre aday lokomotif bir grubuz. Ekonomiye katkı sağlıyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığınızda lokomotifin madenci olduğunu göreceksiniz. Almanya ve Fransa’nın gücü “Bunun yüzde 75’inden fazlası nükleer enerjiden geliyor. Orman alanındaki ayak izimiz oldukça sınırlıdır. Özellikle yer altı operasyonlarında ormana asla dokunmuyoruz. Farkındalığın artırılması için bakanlıklarla ilişkiler geliştirerek madencilikle ilgili algıyı değiştirmeye çalışıyoruz.”